22 Mart 2010 Pazartesi

15 Mart 2010 Pazartesi

8 Mart 2010 Pazartesi

7 Aralık 2009 Pazartesi

23 Kasım 2009 Pazartesi

Gündüz ve gece etkindir. Koku alma ve işitme duyuları keskindir. Görme mekanizması, sarı vemavi renkleri daha iyi algılayabilen yapıdadır. Zeki olduğundan kolayca terbiye edilebilir. Sahibine bağlılığı ile ün yapmıştır. Parmakları üstünde koşar ve iyi yüzer.

Erkek köpekler arka bacaklarından birini kaldırarak idrar bırakırlar. Ağaç kökü, kaya gibi yerlere kokulu olan çişlerini yaparak, bölgelerinin sınırlarını çizerler. Daha sonra, arka ayaklarıyla boğa gibi tepinerek, idrar ve dışkı bıraktığı yere patilerindeki bezde bulunan hormonları bırakır. Bu hormonlar köpeğin cinsiyeti, yaşı, statüsü ve üreme durumu gibi konularda, diğer köpekleri bilgilendirmek içindir. Her köpek komşu köpeklerin kokulu işaretlerini tanır ve bölgelerine girmekten çekinir. Köpeklerin koku hafızası son derece gelişmiştir ve yeni bir kokuyu aldıktan hemen sonra, burnunu yalayarak bu kokuyu hafızasına alır. Beş ayda bir eşleşirler. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, gözleri kapalı ve 6-8 yavru doğurur. İki hafta sonunda gözleri açılarak işitmeye başlarlar. Altı hafta süt emerler. 6-12 haftalıkken eğitilmelidirler. Aksi takdirde insanlardan çekingen olurlar. On aylık olunca erginleşir, 15-20 yıl kadar yaşarlar.

İnsanlarla etkileşim [değiştir]

Evcil köpekler kurt atalarından miras kalan kompleks bir sosyal hiyerarşiye sahiptirler. Köpekler, her bir köpeğin hiyerarşideki yerini belirleyen karmaşık hareketler gösterirler ve akıllarından geçenleri anlatmak için değişik duruşlar sergilerler. Bu gelişmiş sosyal iletişim, köpeklerin eğitilebilir, oyuncu olmasını ve evlerde rahat yaşabilmesini sağlamıştır. Bu sayede tehlikeli avcı hayvanlar olmalarına karşın insanlarla eşsiz bir bağ kurmuşlardır.

Her ne kadar uzmanlar köpeğin evcilleştirilmesinin detayları üzerinde uzlaşamasalar da, insanın köpek alttürleri oluşumunda önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Evcilleştirilmelerinden hemen sonra köpekler insan topluluklarında sıkça rastlanan hayvanlar haline gelmişlerdir, ve tüm dünyaya yayılmışlardır. Sibirya'dan göçenler Bering Boğazı'nı geçerken köpeklerden yararlanmıştır. Uzmanlar 12,000 yıl önce göçmenlerinKuzey Amerika'ya varabilmesinde köpeklerin önemli rol oynadıklarını söylemektedirler. Köpekler Kuzey Amerika'daki Athabascan halkının hayatında önemli bir yere sahipti ve o halkın tek evcil hayvanıydı. Köpekler ayrıca Apaçi ve Navaho kabilelerinin göçünde yükün büyük bir bölümünü taşımışlardır. Bu kabilelerde köpeklerin yük taşımak için kullanımı, atın Kuzey Amerika'ya girmesinden sonra bile devam etmiştir.

Üreme [değiştir]

Erkek köpeklerin eşleşme güdüsü, kızana gelmiş herhangi bir dişi kokusu aldığında devreye girerken, dişiler 180 günde bir eşleşme dönemine girerler ve sadece bu dönemin uygun günlerinde çiftleşebilirler. Regl dönemi, 180 günde bir, 21 gün süren bir siklustur. Kanamanın 8. ve 13. günleri arası, eşleşme için uygundur. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, burnu tamamen açık, gözleri kapalı ve sağır 2-8 yavru doğurur. Yavru sayısı, eşleşme sıklığı, eşleşme zamanı, dişiyi dölleyen erkeklerin sayısı ya da erkeğin döl kalitesi gibi etkenlere bağlıdır. Yavru doğduğunda, sadece burnu açıktır, 14. günde gözler, 21. günde kulaklar açılır. Anne köpek, doğumda, son yavrunun gelmesiyle beraber, yavru toplama motor şablonunun etkisiyle, 14 gün boyunca yavrularına muazzam bir ilgi gösterir. 14. günde yavruların gözleri açıldığında, annedeki oksitosin hormonu tamamen normal seviyeye gelmiş ve anne yavruları ile ilgisini hemen hemen keser. Yavrular için cözüm üretme, kaybolduklarında arama, yardım için çağırdıklarında yanlarına gitme gibi eylemleri keser. Yavrular altı hafta süt emerler.

Köpeklerin ter bezleri pati yastıklarındadır. Yeterince ter atamadıkları için, ağız ve salya yoluyla sıvı atarlar. Özellikle sıcak zamanlarda dillerini ağızlarından sarkıtarak harâretlerini dışarı atarak serinlerler.KAYNAKÇI:VİKİPEDİA


22 Kasım 2009 Pazar

Paris Fransa'nın başkenti ve Île-de-France bölgesinin merkezidir. Sen Nehri'nin üzerine, Paris Havzası'nın ortasına kurulmuştur. Paris'te ikamet edenlere Parisien(ne) diye hitap edilir.

Tüm dünyada anıtları, sanatsal ve kültürel yaşamı ile tanınmış (bilinen) olan Paris aynı zamanda dünya tarihinde önemli bir şehir (kent) olmakla birlikte, başlıca ekonomik ve politik merkezler arasında yer almakta ve uluslararası taşımacılığın geçiş noktalarından birini oluşturmaktadır. Moda ve lüksün dünya başkentidir ve "Işık Şehir" (Ville de Lumière) diye de anılmaktadır (bilinmektedir.)

2004 yılında Paris şehir sınırları içindeki nüfusun 2.153.600 kişi olduğu INSEE (Institut national de la statistique et des études économiques - Ulusal istatistik ve ekonomik çalışmalar enstitüsü) tarafından tahmin edilmektedir. [1] 20. yy.'da şehir sınırlarının dışına taşarak büyümüş ve banliyöleriyle birlikte 2007'da 12,1 milyonluk nüfusa ulaşmıştır. [2]. Paris şehrinin özlü sözüLatince "Fluctuat nec mergitur" yani "Sallanır ama batmaz" (Fransızca:« Il est battu par les flots sans être submergé »). Şehrin armasındaki "Scilicet" yani gemiyi anlatmak için kullanılır. Bu gemi Ortaçağ'da şehri yöneten güçlü "Gemiciler" (Nautes) ya da "Su tüccarları"nın kurduğu birliği sembolize eder. Şehrin koruyucusu, 5. yy.'da Attila'yı şehri yıkmaması için ikna ettiğine inanılan Azize Geneviève'dir.

Konu başlıkları

[gizle]

Tarihçe [değiştir]

Ayrıca bakınız: Paris'in tarihçesi, Paris şehirciliğinin tarihi

Paris adını nereden aldı [değiştir]

Paris adını Galya halklarından Parisii lerden almaktadır. "Paris" aslında Romalıların "Lutetia" yerine kullandıkları "Civitas Parisiorum" (Parisiilerin şehri) adının zamanla değişmesi sonucu oluşmuştur. Paris aynı zamanda şehrin etrafındaki yöreye de ("Parisis") verilen isim olmuştur.Cormeilles-en-Parisis ve Fontenay-en-Parisis gibi şehirlerin isimlerinde buna rastlanır.

Bu adın kaynağı tam olarak bilinememektadir. Paris bölgesinde çokça bulunan taş ocaklarına istinaden Galce "kwar" (taş ocağı) kelimesinden geliyor olabilir. Başka etimolojilerde önerilmiştir. Pierre Hubac ve Cheikh Anta Diop'a göre, Parisiilerin adı Mısır tanrıçası İsis'ten gelmektedir çünkü Paris bölgesinde İsis'e adanmış birçok tapınak ya da Eski Mısır dilinde "per Isis"bulunmaktaydı. Bir efsane de Paris adını dalgalar altında kalıp denize batan efsanevi Ys şehriyle birlikte anar. Maurice Druon "Paris de César à Saint Louis" (Sezar'dan St.Louis'ye kadar Paris) adlı kitabında Paris adının Galce "par" (gemi) sözcüğünden geldiğini iddia eder. Şekli gemiye benzeyen, su üzerine kurulmuş, geçimini suya borçlu olan ve ismini de belki sudan almış olan bir şehir. Bir ada olan Lutèce'in refahı "gemiciler" tarafından sağlanıyordu ve bu gemicilerin sembolü olan gemi de şehir armasını oluşturmuştur.

Paris'in Tarih öncesi [değiştir]

Işık şehrinin sembolü Eyfel kulesi
Champs-Élysées Bulvarı'nın aşağı kısmındaki Wallace Çeşmesi

Seine nehri kıyılarında yapılan teraslama çalışmaları sırasında bulunan oymataş el aletlerinin gösterdiği gibi Paris kent alanı yaklaşık 40.000 yıldır insanlar tarafından yerleşim alanı olarak kullanılmaktadır.

En önemli arkeolojik bulgular 12nci bölge'de 1991 yılında ortaya çıkartılan Paris bölgesindeki en eski kalıcı insan yerleşimine ait kalıntılardır. Bercy'de yapılan alt yapı çalışmaları sırasında MÖ 4.000 ile 3.800 yılları arasında avcılık dönemine ait Seine nehrinin eski kıyısında yerleşik bir köyün izlerine rastlanmıştır. Bu kalıntılar çok önemli arkeolojik değere sahip olan birçok tahtadan oyma kayık, topraktan çanak çömlek, ok ve yaylar, kemik ve taştan aletlerdi.

Diğer buluşlar da 14ncü bölge ile 13ncü bölge arasındaki su kemerleridir.

Antik Çağ [değiştir]

Tarih öncesi yerleşimlerle Galya-Roma dönemi arasında olup bitenler hakkında pek bir şey bilinememektedir. Tek emin olunan nokta Sezar'ın birlikleri ülkede dolaşırken bölgenin hâkimlerinin halaParisiiler olduğudur. Bazıları Parisiilerin Paris'i kurmasının tarihi olarak M.Ö. 250 ile 200 yılları arasını göstermektedir ancak önemli kanıtları yoktur. M.Ö. 52 yılında Jül Sezar'ın teğmeni Labienus Paris şehrini ele geçirdiğinde Romalılar tarafından "Lutetia" (Fransızcası: Lutèce) diye adlandırılmıştır.Galya'nın başkenti görevini Lugdunum (Lyon) şehri yapmaktaydı. O zamanki Galya şehrinin tam olarak nerede yerleştiği konusunda kesin bilgi yoktur. Uzun süre buranın île de la Cité'de olduğu düşünülmüştür ancak metro çalışmaları nedeniyle baştan aşağı bu adada kazı çalışmalrı yapılmış ve hiçbir ize rastlanmamıştır. Galya şehri île Saint-Louis'de ya da bugün artık karşı kıyı ile birleşmiş olan ve Bièvre nehri'nin yarattığı delta üzerinde bulunmuş olan bir adada da bulunmuş olabilir. Çok tartışılan başka bir varsayıma göre ise ilk kurulan Galya köyünün Nanterre'deki Valérien tepesi'nden çok uzak olmadığı yönündedir.

Roma şehri 1. yüzyılda nehrin sol kıyısına kurulmuştur. Şehrin Saint-Germain Bulvarı'ndan Val-de-Grâce'a ve rue Descartes'tan jardins du Luxembourg'a kadar uzandığı düşünülmektedir. Lutèce şehri bircardo (Roma şehirlerinde kuzey-güney doğrultusundaki ana cadde) olan rue Saint-Jacques çevresinde dik kesen sokaklardan oluşan bir şehir yapısıyla yerleşmişti. Roma şehirlerinde olduğu gibi forum, hamamlar, tiyatro, arena ve nekropol bu şehirde bulunmaktaydı

Orta Çağ [değiştir]

Paris şu andaki adını 5. yüzyılda alır ve Romalılar'a karşı elde ettiği zaferin ardından Frankların kralıMerovenj Hanedanından I. Clovis 508 yılında Paris'e yerleşerek burayı başkenti yapar. Nehrin sağ kıyısına 6. yüzyıldan itibaren bir kilisenin kurulduğu dikkat çeker: Saint-Gervais kilisesi (günümüzdeHôtel de ville 'in arkasında bulunmaktadır. 9. yüzyılda Saint-Gervais ve Saint-Germain-l'Auxerrois kiliselerinin (günümüzde Louvre'un yakınında bulunmaktadır) çevresinde koruma amaçlı duvarlar inşa edilmiştir. Nehrin sol kıyısı 885 yılında Vikingler tarafından tamamen yokedilmiştir. Taht 987 yılındaCapet hanedanına geçti. Paris, Orleans şehri ile birlikte bu hanedanın kişisel serveti içinde yer alıyordu. Bu hanedanın atası I. Eudes şehri Vikingler'e karşı savunmasıyla ünlenmiştir.KAYNAKÇA:VİKİPEDİA

Paris'ten bazı resimler [değiştir]

Zafer Takı'nın üzerinden görülen Paris panoraması: ana caddeleri: soldan sağa Avenue Hoche, Avenue de Friedland, Şanzelize, Avenue Marceau, Avenue d'Iéna ve Avenue Kléber
Zafer Takı'nın üzerinden görülen Paris panoraması: ana caddeleri: soldan sağa Avenue Hoche, Avenue de Friedland, Şanzelize, Avenue Marceau, Avenue d'Iéna veAvenue Kléber
Seine Nehri, ortada Cité adası (soldan sağa: Pont au Change, La Conciergerie ve Notre Dame Katedrali
Alacakaranlıkta Maine-Montparnasse kulesinden Paris  ortada Eyfel Kulesi, kulenin önünde Champ de Mars, Harp Okulu ve UNESCO, Breteuil Meydanı, arkasında La Défense, sağ tarafında Zafer Takı ve Gaziler Sarayı, sol tarafında Paris Metro 6 numaralı hattı, metro istasyonları  yukarıdan aşağı doğru Dupleix, La Motte-Picquet - Grenelle, Cambronne ve Sèvres - Lecourbe